Haber: Sibel Yeşilmen
Bağdat’ta geçtiğimiz günlerde İran Büyükelçisinin, “Türkiye, Irak sınırlarına saygı göstermeli ve Irak’ı terketmeli. Sincar’da ne işi var?” şeklindeki Türkiye aleyhtarı sözleri ile başlayan gerginlik Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Fatih Yıldız’ın, “Türkiye’ye, Irak’ın sınırlarına saygı gösterilmesine dair ders verecek en son şahsın İran’ın Büyükelçisi olması gerektiğini düşünüyorum” cevabı ile kızışmış Ankara’da yapılan girişimle İran’ın Ankara Büyükelçisi Dışişleri ‘ne çağrılmıştı. Tahran da buna hemen karşılık vermiş ülkesindeki Türk Büyükelçiyi Bakanlığına davet etmişti. Sonra ise İran Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada yanlış anlaşılma yaşandığı bildirilmişti.
Bağdat’ta ülkeler arasında yaşanan gerilim belki yerini biraz sükunete bıraktı ama İran yanlısı milis grupların Türkiye’ye saldırıları devam ediyor. Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Fatih Yıldız da, artık döndü dönecek Ankara’ya eli kulağında ama sanki oraya yeni görevlendirilmiş bir Büyükelçi gibi, 4 yıldır biz yakından takip edenleri şaşırtmayan aynı heves, sabır ve çalışkanlıkla Irak halkına Türkiye’yi anlatmayı sürdürüyor. Elinden geldiğince, dili döndüğünce. Çünkü bunu yine onların dilinden, Arapça mesajlarla yapıyor. Ki hep eleştiriyorum, diğer Büyükelçilerimizin maalesef hiç yapmadığı bir yöntemle.
Büyükelçi Fatih Yıldız yine yazdı. “PKK terörüne karşı verdiğimiz mücadelenin Irak halkı tarafından yanlış anlaşılması için çabalayanlara sesleniyorum. Irak halkı Türkiye’yi sizin zannettiğinizden daha iyi tanıyor. Onları kandıramayacaksınız”
İran yanlısı milis grubun lideri dün kendi televizyon kanalında yaptığı açıklamada Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte Osmanlı hakimiyetinde bulunan ülkeleri ve Irak’ı işgal etmeye çalıştığını iddia etmişti. Grup lideri, bunun ABD işgalinden daha tehlikeli olduğunu Sincar ve Telafer’e de girerse buralarda da kalıcı olarak varlık gösterme arayışında bulunacağını ve kendisinin buna karşı silahlanacağını söylemişti. Irak’ın buna karşı hava savunma sistemleri dahil pekçok yöntemi hayata geçirerek savunması gerektiğini bildirmişti. Türkiye’nin hedefinin Büyük Türkiye’yi oluşturmak olduğunu vurgulamıştı.
Öyle anlaşılıyor ki İran yanlısı milis gruplar Türkiye’ye bu baskıyı sürdürecek. Elbette hepimiz biliyoruz ki Tahran yönetiminin, bu açıklamalardan haberinin olmaması, onların yönlendirmesi dışında olması mümkün değil.
