Doğu Akdeniz tartışmalarının gölgesinde kaldı ama, Ankara-Bağdat ilişkilerinde kriz derinleşiyor. Perde arkasında da yine o bilindik ülkeler var.

Son güncelleme tarihi 21 Ağustos 2020

Haber: Sibel Yeşilmen

Diplomaside ve dış politikada tüm dikkatler kuşkusuz şu sıralarda Oruç Reis ve Türk-Yunan gerginliği üzerinde. Ancak gözlerden uzak bir başka kriz de Ankara-Bağdat ilişkilerinde yaşanıyor. Belki Doğu Akdeniz’in gölgesinde kalıyor ama son derece ciddi ve izlemeye değer. Oruç Reis’teki sert ve karşılıklı açıklamaların tam tersine de sessiz ve derinden hem de hiç olmadığı kadar.

Her şey, Irak’ın kuzeyindeki Sidekan bölgesinde düzenlenen silahlı insansız hava araçları (SİHA) saldırısında Iraklı iki üst düzey yetkilinin ve bir Iraklı askerin ölmesi ile başladı. Sayıları çok olmasa da halk da bu kez Irak yöneticilerinin yanında . Zira, Türkiye’nin Bağdat Büyükelçiliği’ne ait eski ek binası önünde dün sayıları 100 kişiyi aşmayan bir kalabalık protesto gösterisi düzenledi, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hussein ise Türkiye’nin drone saldırısını Arap mevkidaşlarının dikkatine getirmeye yönelik bir telefon diplomasisi yürütüyor. Halihazırda Irak Dışişleri Bakanlığı’nın basın açıklamasına baktığımda, Arap Ligi Genel Sekreteri ve Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve Kuveyt Dışişleri bakanları ile bir dizi telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Arap ükelerini ortak bir açıklama ile Türkiye’ye karşı tepki vermeye çağırıyor. Ancak Irak’ın bu girişiminin sonuç vermesi beklenmiyor.

Diplomasimuhabirhaber’in bölgeye yakın kaynaklardan edindiği bilgiye göre Büyükelçi Fatih Yıldız’ın Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığı görüşmede Türkiye’den sorumluların tespit edilmesi istendi ancak herhangi bir özür talebinde bulunulmadı. Kendi topraklarına ve egemenliğine müdahale olarak durumu değerlendiren Bağdat, Büyükelçi Yıldız’a protesto notası verdi ve Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ziyaretini iptal etti. Akar’ın Bağdat ve Erbil’i ziyaret edeceği yönünde zaten Türk Savunma Bakanlığı ya da Türkiye Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yapmamıştı dolayısıyla iptal edilince de sessiz kaldı ve bu duruma tepki vermedi.

Irak Dışişleri Bakanlığı açıklamasında Türk yetkililerinin mevcut diğer ziyaretlerinin de iptal edilidğini duyurmuştu ancak zaten planlı bir başka ziyaretin gündemde olmadığı Diplomasimuhabirhaber’e gelen bilgiler arasında.

Gerek Büyükelçi Yıldız’ın görüşmesinde gerekse Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada da bildirildiği üzere, Türkiye’ye göre, ülkesinde bulunan PKK unsurlarına karşı gerekli önlemleri almak öncelikle Irak’ın sorumluluğunda.Bu hususta Türkiye her fırsatta Irak ile işbirliğine hazır olduğu mesajı veriyor. Ancak Irak’taki PKK varlığına göz yumulmaya devam edilmesi halinde Türkiye’nin sınırlarının güvenliği için nerede olursa olsun gerekli göreceği tedbirleri şimdiye kadar olduğu gibi almakta kararlı olduğu da vurgulanıyor. Irak bu doğrultuda gerekli adımları atmaya çağrılırken, bu durumu fırsat bilip mesnetsiz iddialarda bulunan diğer bazı ülke ve bölgesel örgütleri de teröristleri cesaretlendiren terörle mücadelede çifte standart içeren yaklaşımlarına son vererek, ilkeli bir tutum takınmaya davet ediyor.

Doğu Akdeniz’de, Libya’da Türkiye’yi engelleyen bilindik bazı körfez ve AB üyesi ülkelerin bu meselede de aktif rol oynaklarına, perde arkasında ilişkileri bozmaya yönelik çaba içinde olduklarına dikkat çeken bölgeye yakın kaynaklar bunun özellikle düzenlenen organize protesto gösterilerinde ve bu gösterileri izleyen medya kuruluşlarının finansmanını sağlayan ülkelere bakılınca dikkatle anlaşılacağını vurguluyorlar.

Ancak Irak yönetimi Türkiye’den uzaklaşsa da halkın teveccühü hala Türkiye’den yana. Bunun da en büyük göstergesi rakamlar. İstatistiklere bakıldığında hala Türkiye’de en çok arsa ve arazi satın alan ülkelerin Ortadoğu ve Arap ülke vatandaşlarının özellikle de Iraklıların olduğu bir gerçek.

Büyükelçi Fatih Yıldız’ın şu mesajı galiba durumu çok iyi özetliyor: Türk ve Irak halklarının arasını açmak için ellerini ovuşturan,başta bölgesel ve uluslararası olmak üzere,tüm çevrelere sesleniyorum: Size buradan ekmek çıkmaz. En zor zamanlarda birbirinin yanında durmuş bu iki halk,sizlerin tüm çabalarına inat,beraber olmaya devam edecek.
Bakalım Irak yönetimi bundan sonra nasıl bir yol izleyecek, krizi daha da tırmandıracak mı yoksa halkın teveccühü ve Türkiye ile iyi dostluk ve komşuluğun önemi mi ağır basacak? İzleyip göreceğiz.